AVRUPA KOMİSYONU ÜYESİ FÜLE: “SON ÜÇ AY İÇİNDEKİ GELİŞMELER, TÜRKİYE’NİN AVRUPA DEĞERLŞERİNE BAĞLILIĞI KONUSUNDA KUŞKU YARATTI”
Avrupa Komisyonu Üyesi Füle, son üç aydaki gelişmelerin
Türkiye’nin Avrupa değerler ve standartlarına bağlılığına ilişkin kuşku
yarattığını söyledi.
Avrupa Komisyonu’nun
Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Brüksel’de gerçekleşen
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nun (KPK) 74. toplantısında yaptığı
konuşmada hukuk üstünlüğü ve temel hakları konusunda daha çok işbirliğini
çağrısını yaparken, “Genişleme Komiseri olarak son üç aydaki gelişmelerin
Türkiye’nin Avrupa değerler ve standartlarına bağlılığına ilişkin kuşku
yarattığını kabul etmeliyim” diye konuştu.
2013 yılının sonuna kadar ilişkilerde yenilenmiş bir hamleye
tanık olduğunu, üç yılı aşkın bir aradan sonra bölgesel politikalara ilişkin
22. başlığın açıldığını vurgulayan Füle,
adalet ve içişleri alanlarında
önemli gelişmelerin olduğunu ve vize serbestliği diyaloğunun
başlatıldığına dikkat çekti.
Ticari ilişkiler, enerji alanında işbirliği ve siyasi diyalog çerçevesinde yapılan geniş
ve verimli olduğunu da kaydeden Avrupa Komisyonu üyesi, “Aynı zamanda katılım
müzakerelerinde kaygı ve hayal kırıklığını yaratan gelişmelere de tanık oldu.
HSYK ile ilgili yeni yasal düzenleme daha önce Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi
ile istişare edilerek hazırlanan önceki reformdan geri bir adım oluşturuyor.
Değişiklikler, Türkiye’deki yargın bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile kuvvetler
ayrılığına ilişkin ciddi kaygıları yaratıyor” dedi.
Füle konuşmasına şöyle devam etti:
“İnternet konusundaki yeni yasanın telekomünikasyon
otoritesine (TİB) keyfi yetki verdiği için üzgünüm. Sosyal medyaya getirilen
yasaklar kaygıları haklı çıkarttı.İfade özgürlüğünün, kamu otoritesinin
orantısız müdahalesi olmadan kamu yararına bilgi ve fikirleri alma ve iletme
özgürlüğünü de kapsadığını söylemeliyim. Herhangi bir sınırlama, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi’nin belirlediği limitlerle orantılı olmalı.
“Şimdiden katılım müzakereleri konusunda işbirliği yöntemini
değiştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu özellikle hukuk üstünlüğü ve temel
hakları alanları açısından önemlidir” diye Stefan Füle, “Katılım sürecinin tam
merkezinde olan bu konularda tüm politika ve yasa oluşturma aşamalarında
diyaloğumuzu yoğunlaştırmalıyız. Bunlar mutlak bir öncelik olarak ele alınmalı.
Aynı zamanda mevcut yasaların değerlendirilmesinde de yakın bir çalışma içinde
olmalıyız. Süreci ilerletmeyi taahhüt etmiş olan aday bir ülke olarak Türkiye,
Avrupa Birliği’nin standartlarının ve en iyi uygulamaların tam farkında olmalı”
şeklinde kaydetti.
‘Bu somut olarak ne demek?’ sorusuna ise Füle, “Pozitif gündem çerçevesindeki
işbirliğinizi sürdürmeliyiz özellikle 23. başlığa ilişkin çalışma grubu
çerçevesinde. Buna ek olarak teknik düzeydeki düzenli siyasi izleme,
diyaloğumuzu tamamlamalıdır. Ortaklık Antlaşması ile kurulan organların
potansiyelini kullanmalıyız, yani Ortaklık Alt Komitesi ve Ortaklık Konseyi”
yanıtını verdi.
HSYK ve Türk hukuk sistemine ilişkin ekran değerlendirmelerin
önemine de dikkat çeken Stefan Füle, “Hukuk üstünlüğü ve temel hakları
konusunda güçlendirilmiş işbirliği, stratejik ilişkimizde en zararlı gibi
görünen mesele olan görüş ayrılıkları ve yanlış anlamaları önler" diyen
Füle, "Türk tarafı ile daha derin bir diyalog, Türkiye’nin benimsemek
istediği yasalar ve politikaların ülkeyi
AB’ye daha yakınlaştırmaya, ters etkisinin olmamasını sağlamaya yardımcı
olur” diye konuştu.
Komisyon’un daima Türkiye’nin AB’ye entegrasyon sürecinin
güçlü bir destekçisi olduğunu söyleyen Füle, “Gerçek dostlardan beklenen
gerçeği söylemeleridir. Genişlemeden Sorumlu Komiser olarak son üç aydaki
gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa değerler ve standartlarına olan bağlılığı ile
ilgili kuşku yarattığını kabul etmeliyim. Önümüzdeki üç ayın yanıldığımı
kanıtlayacağına ilişkin samimi umudumu dile getirmeme izin verin” diyerek
konuşmasını sonlandırdı.
Yorumlar
Yorum Gönder