Dış Basında yerel seçim "Politika yöntemi "bölmek" olan bu adamın Cumhurbaşkanlığı olasılığı rahatsız edici"
WASHINGTON POST:
“ERDOĞAN, EN BÜYÜK İKİ DÜŞMANINI HEDEF ALDI”
Washington Post gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
balkon konuşmasını ele aldığı haberinde, “Erdoğan’ın coşkulu zafer konuşması en
büyük iki düşmanını hedef aldı” diye yazdı.
“Pazar günü Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan sevinçten
uçuyordu. AK Parti, oyların yüzde 44’ünü alarak görece sağlıklı sonuçları elde
etmişti. Bu, yazdaki cumhurbaşkanlığı seçimi ve gelecek yılda yapılması
öngörülen genel seçimler öncesi liderliğini sağlamlaştırmayı uman Erdoğan için
önemli bir adımdır” yorumunda bulunduğu haber analizinde, “Dışarıdan
bakıldığında Erdoğan son aylarda kırılgan gibi görülmüştü. Bir yıla yakın bir
süre devam eden sokak protestolarından sonra Twitter ve YouTube’ye getirilen
yasaklar umutsuzca önlemler gibi gözüküyordu” şeklinde kaydetti.
“Ancak Erdoğan’ın Pazar gecesi yaptığı zafer konuşmasının
farklı bir taktiği teyit etti” diyen ABD’li gazete, “Erdoğan’ın balkon konuşması düşmanlarına
yönelik göndermelerle doluydu. Erdoğan,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Fetullah Gülen’i hedef aldı. Erdoğan’ın
konuşması, dinleyenleri Türkiye’nin demokratik yollardan seçilen lideri
olduğunu ve liderliği altında işlerin daha iyi gittiğini anımsatmayı
amaçlıyordu. Türkiye artık, Kürt ayrılıkçılarını öldüren, İslamcıları cezaevine
tıkan, demokratik yollardan seçilen hükümetleri deviren ‘derin devlet’
tarafından yönetilmiyordu” yorumunda bulundu.
Washington Post
haberini, “‘Derin devlet’ ve Gülen’den korkuların yeterince güçlü olduğu
varsayımıyla bu taktik Erdoğan için sonuç verebilir ve kendisine, birçok Türk
insanında hükümetleri konusunda var olan yolsuzluk, militarizm, kapitalizm ve
İslamizm ile ilgili çok reel kaygılardan kaçınma imkanını sağlıyor. Erdoğan
ayrıca, ‘derin devlet’ ve Gülen’e karşı mücadelesini hızlandırmaya hazır
olduğunu da gösterdi gibi. Ancak bunu tam nasıl yapacağı ise henüz belli değil”
sözleriyle noktaladı.
WESTFALISCHE
NACHRICTEN:“ŞİMDİ KORKULAN, ERDOĞAN’IN TÜM OLANAKLARIYLA KARŞITLARINA KARŞI HÜCUMA GEÇMESİ”
Westfälische Nachrichten gazetesi de Erdoğan’ın bundan sonra
atacağı adımlara dikkat çektiği haberinde, “Ve şimdi korkulan, Erdoğan’ın
elindeki tüm olanaklarla iç politikadaki karşıtlarına karşı hücuma geçmesi…”
diye yazdı.
Alman gazetesi
haberini, “Türkiye artık Avrupa Birliği’nin bir üye adayı değil ve aynı zamanda
Avrupa ile Ortadoğu arasında köprü olma işlevini de yerine getirmiyor. Erdoğan
elde ettiği zaferi, yürüttüğü siyasetin onayı olarak değerlendiriyor… Ve şimdi
korkulan, Erdoğan’ın elindeki tüm olanaklarla iç politikadaki karşıtlarına
karşı hücuma geçmesi…” yorumuyla noktaladı.
KÖLNER STADT-ANZEIGER:“SLOGANI
BÖLMEK HALİNE GELMİŞ BU ADAMIN CUMHURBAŞKANLIĞI RAHATSIZ EDİCİ”
Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi de “Uzlaşmak yerine bölmek,
Erdoğan’ın sloganı haline gelmiş durumda. Bu adamın cumhurbaşkanlığına aday
olma ihtimali oldukça rahatsız edici” dedi.
Alman gazetesi ayrıca,
“Seçim zaferinin sonuçları sorunlu görünüyor. Erdoğan, bu zaferi hakkındaki
yolsuzluk suçlamalarından siyaseten aklanma olarak değerlendiriyor. Adli
soruşturmaları ise polis ve yargıda başlattığı tasfiyelerle olanaksız hale
getirdi. Erdoğan zaferini, siyasi karşıtlarına yönelik acımasız bir operasyon
başlatma misyonu olarak da yorumlayabilir. Nitekim seçim gecesi muhaliflerini,
en başta da ılımlı İslamcı din adamı Fetullah Gülen’i ve yandaşlarını tehdit
etti ve ‘onların köklerinin kazınmasının zamanının geldiğini’ söyledi. Uzlaşmak
yerine bölmek, Erdoğan’ın sloganı haline gelmiş durumda. Bu adamın
cumhurbaşkanlığına aday olma ihtimali oldukça rahatsız edici” şeklinde
kaydetti.
THÜRINGISCHE
LANDESZEITUNG: “ERDOĞAN, AB İÇİN MUHATAP OLAMAZ”
Thüringische Landeszeitung gazetesi ise Ankara’ya yaptırım
uygulanması gerektiğini vurguladığı haberinde, “Erdoğan, Avrupa Birliği için
göz hizasında bir muhatap olamaz” ifadesini kullandı.
Alman gazetesi
haberine şöyle devam etti:
“Türkiye daha uzun bir süre Avrupa Birliği’ne üye olmamalı.
Avrupa’nın değerlerini Türkiye’de sadece azınlıkta kalan bir kesim paylaşıyor.
Erdoğan, Avrupa Birliği için göz hizasında bir muhatap olamaz. Erdoğan
demokrasiye zarar vermeye devam ediyor, Avrupa Birliği’nin Ankara’ya karşı
yaptırım kararı alması gerekli”.
Financial Times gazetesi Türkiye’deki yerel seçim sonuçlarını
irdelediği haber analizinde, “Ses getiren seçim zaferinden Erdoğan muzaffer
çıktı” diye yazdı.
İngiliz Financial Times gazetesi, “Yerel seçimde yüzde 45 oy
alan Erdoğan, Kürt oylarının da desteğiyle cumhurbaşkanı seçilebilir. Ses
getiren seçim zaferinden Erdoğan muzaffer çıktı Seçim sonuçları, Erdoğan’ın
artık kendi kaderine hakim olduğunu gösteriyor gibi, en az kısa vadede. Aynı
zamanda kutuplaşmış Türk siyasetinde dalgalanan oy sayısının sınırlı olduğunun,
Başbakanın Fetullah Gülen’i yenilgiye uğrattığının da bir işareti” ifadelerini
kullandı.
FINANCIAL TIMES:
“ERDOĞAN VE NEO İSLAMCI PARTİSİ OY TOPLAMA MAKİNASI”
Financial Times gazetesi David Gardner imzalı diğer bir
yorumunda, “Sayın Erdoğan ve neo İslamcı partisi, şaşırtan güçlü bir oy toplama
makinası” dedi.
Financial Times gazetesi,
Başbakan Erdoğan’ın seçimlerde elde ettiği sonuca dikkat çektiği
haberinde, “Sayın Erdoğan ve neo İslamcı partisi, şaşırtan güçlü bir oy toplama
makinası. Ama bu seçim sonucu çok etkileyici olsa da Erdoğan bir muhabere
kazandı, savaşı değil. Gülenciler,
yolsuzluklar ile ilgili sızmalar kampanyasında ulusal güvenlik alanına
girerek kendilerine fazla güvenmiş gibi göründüler. Erdoğan ise onların
köklerini kazacağını söyledi. Ancak mevut intikamcı ruh halinde o da kolayca
fazla ileriye gidebilir” yorumunda bulundu.
GUARDIAN: “TÜRKİYE’DEKİ
SEÇİM, DEMOKRASİYE DARBE VURMUŞ OLABİLİR”
Guardian gazetesi, “Türkiye’deki seçim, ironik olarak
demokrasiye bir darbe vurmuş olabilir” diye yazdı.
İngiliz Guardian gazetesi Simon Tisdall imzalı haber
analizinde “Türkiye’deki seçim, ironik olarak demokrasiye bir darbe vurmuş
olabilir. Seçim sonuçları Başbakan Erdoğan için kayda değer kişisel bir zafer
anlamına geldi. Erdoğan bizzat
yarışmazsa da kampanyaya hakim oldu. Seçim sonuçları da, Erdoğan’ın işçi sınıfı
ve kırsaldan aldığı desteğin azalacağı savlarını doğrulatmadı” şekline kaydetti.
“Buna karşın Bundan sonra ne olacağı ise, Erdoğan’ın
kendisini eleştirenler ve muhaliflerle ödeşme sözünü verdiğini duyan birçok
Türk’ü kaygılandıracak” denilen analizde, “Türkiye’nin şimdi derin bir biçimde
bölünmüş bir ülke olduğu çok açık. Büyük korku ise, Erdoğan’ın gelecekteki
eylemleri , bu ayrışmaları daha da derinleştirmeye hizmet etmesidir” ifadeleri
yer aldı.
HAARETZ: “TÜRKİYE’DE
LAİK DEVLETİN NİTELİĞİNİ DEĞİŞTİRMENİN MÜMKÜNLÜĞÜ KANITLANDI”
Haaretz gazetesi, Türkiye’deki son gelişmeleri ele aldığı
haberinde, “Türkiye’nin deneyimi, yıllarca sürdürülen esaslı zemin
çalışmalarıyla laik bir devletin niteliğini değiştirmenin mümkün olduğunu
kanıtlıyor” diye yazdı.
İsrail’de aşırı dindar unsurların toplam nüfustaki payının
artmasıyla İsrail’in dini kurallarla yönetilen bir ülkeye dönüşüp
dönüşmeyeceğine ilişkin tartışmalara dikkat çeken İsrailli Haaretz,
“Türkiye’nin deneyimi, yıllarca sürdürülen esaslı zemin çalışmalarıyla laik bir
devletin niteliğini değiştirmenin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Başbakan Erdoğan
iktidara geldiğinde Ordu ile karşı karşıya gelmemek için dikkatle hareket etti
ancak birkaç yıl sonra Türk ordusunun Atatürkçü niteliğini kaybederek
Erdoğan’ın kontrolünün altına geçtiği açıkça anlaşıldı” yorumunda bulundu.
“Ülke İslamlaştırıldı ve Erdoğan’ı daha da ileri gitmekten
sadece Avrupa Birliği’ne kabul edilme umudu alıkoyuyor” ifadesini kullanan
Haaretz, “İsrail konusunda karamsar olmak isteyenler, Türk modelini zikrediyor.
İsrail’in laik ve demokratik niteliği güvence altında değil. Türkiye’de olup
bitenler, yıllarca sürdürülen esaslı zemin çalışmalarıyla Batılı bir yönelişi
olan laik bir devletin niteliğini değiştirmemin mümkün olduğunu kanıtlıyor.
Dinin rolünü güçlendirmek mümkündür” sözleriyle haberini noktaladı.
Yorumlar
Yorum Gönder