BEYAZ SARAY ESKİ EKONOMİ DANIŞMANI NEW YORK TIMES’A YAZDI: “MERKEZ BANKASININ FAİZ ARTIRIMI CÜRETKAR BİR ADIM”


 

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (M.I.T ) öğretim üyelerinden küresel ekonomi uzmanı Prof. Kristin J. Forbes, TC Merkez Bankası’nın faizi artırma kararını cüretkar bir adım olarak niteledi.



New York Times’a yazan Beyaz Sarayı Ekonomi Danışmanları Kurulu eski üyesi, dünyanın en iyi Teknoloji Üniversitesi olarak tanınan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (M.I.T ) öğretim üyelerinden küresel ekonomi uzmanı Prof. Kristin J. Forbes, TC Merkez Bankası’nın faizi artırma kararının cüretkar bir adım olduğunu kaydetti. Türkiye gibi ülkelerin son birkaç ayda sert darbeler yemelerinde FED’in sıkılaşmasından daha önemli rol oynayan başka faktörlerin olduğunu belirten Forbes, Türkiye’nin, yatırımcıların dikkate aldığı ölçütlerin hiç birinde iyi bir performans göstermediğini  de ifade etti.

Yükselen piyasalardaki sıkıntılardan ABD Merkez Bankası’nı (FED) sorumlu tutmak için acele edilmemesi gerektiğini belirten Forbes, “Geçen hafta TC Merkez Bankası’nın yatırımcıları şaşırtarak faiz oranlarını bir kat artırdı. Merkezin bu kararı enflasyonu frenlemek ve piyasaları yatıştırmak için cüretkar bir adım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise hisse fiyatlarındaki oynaklıktan ve liranın keskin değer kaybından faiz lobisini sorumlu tuttu. Türkiye, son dönemdeki piyasa çalkantılarından yabancıları sorumlu tutan tek ülke değil. Türkiye gibi ülkelerin son birkaç ayda sert darbeler yemelerinde, FED’in sıkılaşmasından daha önemli rol oynayan başka faktörler de var. Yapısal sorunlar, uygun olmayan politika uygulamaları ve küresel ekonomideki trendler de sözkonusu”.

Forbes analizine şöyle devam etti:

“Türkiye, Sayın Erdoğan’ın müttefiklerini etkileyen bir yolsuzluk skandalı ile sivil özgürlükleri ve laikliği savunan gösteriler gibi siyasi meydan okumalar ile dev cari işlemler açığı sonucunda satış baskılarının ön sırada oldu. Yükselen piyasalarda yatırımcılar son birkaç ayda daha sofistike hale geldi. Ülkeler, döviz rezervleri, para birimlerindeki uyumsuzluklar, kredideki büyüme, enflasyon ve sıcak paraya bağımlılık gibi faktörlerle değerlendirildi Maalesef Türkiye, bu ölçütlerin hiç birinde iyi bir performans göstermiyor. Hükümetin politika yanıtları da artan biçimde önem kazandı. Türkiye eğer para biriminin değer kaybetmesine izin verirse ihracatçıları daha rekabetçi olacak, bu da zamanla büyümeyi güçlendirir ve cari açığını azaltır. Türkiye, sermaye kontrollerini getirirse eğer, bu uzunca bir süre büyümeyi yavaşlatır. Türkiye’nin faiz oranlarını artırma yönündeki tercihi de önümüzdeki birkaç çeyrekte büyümeyi yavaşlatacak. Ancak olumsuz etkisinin o kadar uzun bir süre sürmemesi lazım özellikle yatırımcıların hükümetin sağlam politikalarına bağlı olduğuna inanırsa eğer”.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-