22 Ocak’ta İsviçre’nin Montrö kentinde başlayacak olan Suriye konulu Cenevre-2 konferansı dış basında yer almaya devam ediyor.


 



SURİYE KONULU CENEVRE-2 KONFERANSI 22 OCAK’TA BAŞLAYACAK

Suriye krizine çözümü amaçlayan Cenevre-2 konferansı 22 Ocak’ta başlayacak.

İsviçre’nin Montrö kentinde 22 Ocak’ta başlayacak Suriye konulu Cenevre-2 Konferansı’nın yapılacağı ve otel olarak kullanılan Montrö Sarayı, konferansın katılımcılarını ağırlamaya hazırlanıyor. Suriye’deki krize çözüm bulmayı amaçlayan Cenevre-2 Konferansı’nın 30 Haziran 2012’deki gibi Cenevre’de düzenlenmesi planlanmıştı. Ancak Cenevre’de aynı tarihlere denk gelen bazı uluslararası toplantılar dolayısıyla yaşanan lojistik sorunlar nedeniyle konferansın ilk günkü geniş katılımlı bölümünün Montrö’de yapılması kararlaştırıldı. Konferansa yaklaşık 40 ülke ve çeşitli uluslararası kuruluşlardan heyetlerin katılması bekleniyor.

HELSINGBORGS DAGBALD: “ORTADOĞU VE ARAP DÜNYASINDAKİ DİĞER ÜLKELER DE UNUTULMAMALI”

Danimarka’da yayınlanan Helsingborgs Dagblad gazetesi çarşamba günü Montrö’de düzenlenmesi planlanan Suriye barış konferansını ele aldığı haber analizinde, “Suriye uluslararası toplumun odağında yer almalı ve çatışmaların sonlandırılması, sivil halkın acılarının dindirilmesi en büyük önceliğe sahip olmalı. Ama Ortadoğu’daki ve Arap dünyasındaki diğer ülkeler de unutulmamalı” diye yazdı.

Gazetenin yorumu şöyle:

“Birkaç gün içinde İsviçre’de, muhalefetin bir kısmının da katılacağı Suriye konulu konferans başlayacak. Bu her şeye rağmen karanlık içinde bir umut ışığı. Suriye uluslararası toplumun odağında yer almalı ve çatışmaların sonlandırılması, sivil halkın acılarının dindirilmesi en büyük önceliğe sahip olmalı. Ama Ortadoğu’daki ve Arap dünyasındaki diğer ülkeler de unutulmamalı. Mücadeleye devam edenlere, bölgedeki istikrarın, demokrasi ve hak eşitliğinden daha ağır bastığı dünya tarafından ihanet edilmemeli”.

LE FIGARO: “DÜNYA BARIŞINI TEHDİT EDEN HER İKİ KONUNUN ÇÖZÜMÜNDE BİRÇOK ENGEL VAR”

Le Figaro Suriye ve İran konusunda, “Dünya barışını tehdit eden her iki sıcak konuda da, müzakereyle çözüme ulaşma yolunda birçok engel beliriyor. Ve her ikisinde de diplomasinin varlık gerekçesi olan savaşa bir alternatif sunma yeteneği riske ediliyor” şeklinde kaydetti.

Muhafazakar Fransız gazetesi Le Figaro, “Bu hafta, Ortadoğu’da uluslararası diplomasi açısından varlığını kanıtlama haftası. İran ile müzakere edilen, nükleer programını dondurmak için yapılan anlaşma bugün yürürlüğe giriyor. Suriye barış konferansı çarşamba günü Cenevre’de başlıyor. Her iki olayda da büyük güçler kararlılıkla ihtiyat arasında gidip gelecek. Dünya barışını tehdit eden her iki sıcak konuda da, müzakereyle çözüme ulaşma yolunda birçok engel beliriyor. Ve her ikisinde de diplomasinin varlık gerekçesi olan savaşa bir alternatif sunma yeteneği riske ediliyor” değerlendirmesinde bulundu.

TAGESSPIEGEL: “BEKLENTİLER DÜŞÜK TURULMALI”

Tagesspiegel gazetesi Suriye konulu Cenevre-2 Barış Konferansı’ndan beklentilerin düşük tutulması gerektiğini vurgulayarak, “Devletler topluluğu -ister askerî yollardan olsun, isterse de Beşar Esad’a bir sürgün teklifi götürerek- korkunç gidişata bir son hazırlama imkânı varken, soruna müdahale etmedi ve Şam’daki muktedire teminat verdi” ifadelerini kullandı.

Alman Tagesspiegel gazetesi haberine şöyle devam etti:

“Herhalde en sonunda söylenecek söz şu olacak: Konuştuğumuz iyi oldu. Bundan daha fazlasını bekleyen durumun ne kadar umutsuz olduğunu bilmiyor ve Batı’nın Suriye trajedisinde bir suçu olduğunu dikkate almıyor demektir. Devletler topluluğu -ister askerî yollardan olsun, isterse de Beşar Esad’a bir sürgün teklifi götürerek- korkunç gidişata bir son hazırlama imkânı varken, soruna müdahale etmedi ve Şam’daki muktedire teminat verdi. Batı, daha sonra da hükümdarın kimyasal silahlarının zararsız hale getirilmesiyle tatmin olduğu görüntüsü çizdi. Cinayetlerin devam ettiğini gayet iyi bildiği halde kulislerde bir saldırı tehdidinde bulunmakla yetindi”.

BASLER: “EN BÜYÜK TEHDİT ESAD’TAN DEĞİL, İSLAMCILARDAN KAYNAKLANIYOR”

İsviçre’den Basler gazetesi Suriye ile ilgili yorumunda, Beşar Esad’ın Batı açısından İslamcılara nazaran ‘kötünün iyisi’ olduğunu belirterek, “En büyük tehdit Esad’dan değil İslamcılardan kaynaklanıyor. Esad’ın devrilmesi sonrasında yerine ne gelirse gelsin, gelecek olan çok daha fena” dedi.

Gazete ayrıca şu görüşleri sütununa taşıdı:

“Batı, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı ne kadar küçük görürse görsün, aynı Batı ona o kadar bağımlı. O, iki kötüden daha iyi olanı. Batı açısından bakıldığında birliklerinin zaferi, İslamcıların zaferinden çok daha arzu edilir bir durum. Akdeniz’de yeni bir İslamcı cepheden duyulan korku, Avrupalı istihbarat servislerini Suriyeli meslektaşlarıyla temas kurmaya yönlendirdi. Her ne kadar sonu özlemle beklense de bu, Esad ile işbirliğinde atılan bir ilk adım. Aynı zamanda Avrupa’nın, iyi veya kötü şu bilgiyi de dikkate alması gerekecek: En büyük tehdit Esad’dan değil İslamcılardan kaynaklanıyor. Esad’ın devrilmesi sonrasında yerine ne gelirse gelsin, gelecek olan çok daha fena”.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-