İsviçre’nin Montrö’de kentinde başlayacak Cenevre-2 Konferansı dış basında yankılanmaya devam ediyor.
İRAN CENEVRE-2 ‘YA
KATILMAYACAK
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Cenevre-2
Konferansı’nın İran’ın katılımı olmadan yapılmasına karar verdi.

Yapılan telefon görüşmelerinde üst düzey İranlı yetkililerin,
Genel Sekreter Ban’ı Cenevre-2 Konferansı’nın Cenevre-1’de kabul edilen şartlar
temelinde olmasını destekledikleri konusunda ikna ettiklerini anlatan Nesirky
şunları söyledi:
“Genel Sekreter Ban, İran’dan yapılan açıklama ile kendisine
verilen sözlerin çelişmesi nedeniyle büyük hâyâl kırıklığı yaşadı. Kendisi İran’ı
Cenevre Bildirisi konusunda oluşan uluslararası konsensüse katılmaya çağırıyor.
Ancak İran’ın Cenevre Bildirisi’nin desteklenmesine ilişkin uluslararası
konsensüsün dışında kalmayı seçmesi nedeniyle Genel Sekreter Ban, Montrö’de
gerçekleşecek bir günlük toplantının İran’ın katılımı olmadan yapılmasına karar
verdi”.
Genel Sekreter Ban Ki Moon, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif
ile yaptığı görüşmeler sonucunda, Suriye’de geçiş hükümeti dahil Cenevre-1’deki
şartları desteklediğine kendisini ikna ettikleri için İran’a davetiye
gönderdiğini açıklamıştı.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, BM
Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Cenevre-2 Konferansı’nın İran’ın katılımı
olmadan yapılmasına karar vermesi konusunda yazılı açıklama yaptı.
Sözcü Psaki açıklamasında şunları kaydetti:
“Birçok kez dile getirdiğimiz gibi, konferansın maksadı,
karşılıklı rızaya dayalı tam yürütme yetkisine sahip bir geçiş hükümetinin
kurulmasını içeren Cenevre Bildirisi’nin tam şekilde hayata geçirilmesidir.
Bugünkü açıklamanın sonrasında, şimdi tüm tarafların, Suriye halkının acılarına
son verilmesi ve zamanı çoktan gelmiş siyasi geçiş için bir sürecin
başlatılmasını hedefleyen eldeki göreve odaklanmaya dönebileceğinden
umutluyuz”.
İran yönetimi ise BM’nin kararına tepki gösterdi. İran’ın
hiçbir ön şart olmaksızın konferansa katılmayı taahhüt ettiğini hatırlatan İran
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Marziye Efhem, BM davetinin siyasi baskı sonucu
geri çekildiğini ileri sürdü. İran sözcüsü, kararı üzüntü ve hâyâl kırıklığıyla
karşıladıklarını söyledi.
DIE PRESSE:“BÖLGESEL
İKTİDAR MÜCADELESİ ÇÖZÜLMEDEN BARIŞ İHTİMALİ KÜÇÜK KALMAYA DEVAM EDECEK”
Avusturya’dan Die Presse gazetesi, Suriye krizinin çözümün
sağlanabilmesi için, önce bölgesel iktidar mücadelesinin çözüme kavuşması
gerektiğini belirterek, “Bölgesel iktidar mücadelesi çözüme kavuşmadan
Suriye’de barış ihtimali de düşük kalmaya devam edecek” diye yazdı.
Gazete haberinde şu ifadelere yer verdi:
“Suriye sorunu maalesef sadece bir iç sorun değil: Bu, uzun
süredir Basra Körfezi’ndeki Arap monarşileriyle İran arasında, başkaları
üzerinden süren bir temsili savaş. Suudi Arabistan, Katar ve Körfez Arap
Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ndeki diğer devletler, Şii İran’ı tehlikeli bir
rakip olarak görüyor. Hesapları şu, eğer Tahran’ın müttefiki olan Beşar Esad
devrilirse İran’ın etkisi de azalır. Tahran ise elbette elindeki tüm araçlarla
bunu engellemeye çalışıyor. Bu bölgesel iktidar mücadelesi çözüme kavuşmadan
Suriye’de barış ihtimali de düşük kalmaya devam edecek. Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri Ban Ki Moon, İran’ı Cenevre’deki konferansa davet ederken de
bunu hesaba kattı. Ne var ki Suriye muhalefetinin öfkeli tepkisi gösterdi ki
Ban bu adımı kötü planlamış”.
CORRIERA DELLA SERA:
“İRAN’A DAVETİN GERİ ÇEKİLMESİ BECERİKSİZLİK”
Tahran’ın Cenevre-2 barış konferansına önce davet edilip sonra
davetin geri çekilmesiyle ilgili olarak, “Bu bir iletişim eksikliği mi, bir
düşüncesizlik mi yoksa Suriye gibi karmaşık bir krizi ele alma konusundaki
beceriksizlik mi? Hepsinden biraz...” dedi.
İtalyan gazetesi “Bu bir iletişim eksikliği mi, bir
düşüncesizlik mi yoksa Suriye gibi karmaşık bir krizi ele alma konusundaki
beceriksizlik mi? Hepsinden biraz... Hatta İsviçre’deki Suriye barış
konferansının hazırlıklarının bir yıldan uzun süredir yapıldığı düşünülecek
olursa, hepsinden fazlasıyla da denebilir. Çemberin kareye çevrilmesi bile hâlâ
mümkün ne var ki uzlaşmayı sağlayacak iklim ziyan oldu. Ve şunu hatırlatmanın
tam sırası: 3 yıl iç savaş, 100 binden fazla ölü, 6 milyondan fazla mülteci”
şeklinde kaydetti.
DE TELEGRAAF:
“İSLAMCILARIN SURİYE’DEKİ YÜKSELİŞİNDEN ENDİŞE DUYULUYOR”
De Telegraaf gazetesi, Batı’nın İslamcılardan duyduğu
endişeye dikkat çektiği haberinde, “Esad, Batı’dan bile gittikçe artan şekilde
destek buluyor. İslamcıların Suriye’deki yükselişinden duyulan korku artıyor”
dedi.
Hollanda’da yayınlanan De Telegraaf şöyle devam etti:
“İran’a yönelik daveti geri çekerek, Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, muhalefetin Suriye barış konferansına uzak
durmasını engellemiş oldu. Suriye muhalefetinin olmadığı bir konferans, başlı
başına bir hezimet anlamına gelecekti. Herkesten çok ABD ve Rusya, hükümet
temsilcilerini ve muhalifleri bir masada buluşturmak için aylardır çaba sarf
ediyor. Ne var ki konferans İran olsa da olmasa da başından beri başarısızlığa
mahkûmdu. Suriye Devlet Başkanı Esad dün bir röportajda ne görevi bırakmayı ne
de iktidarı muhalefetle paylaşmayı düşündüğünü söyledi. Onun kanaatine göre
İsviçre’deki görüşmelerin odağında, muhaliflere verdiği isimle ‘teröristlere’
karşı mücadelenin yer alması gerekiyor. Bu açıdan Esad, Batı’dan bile gittikçe
artan şekilde destek buluyor. Zira burada, İslamcıların Suriye’deki yükselişinden
duyulan korku artıyor”.
BERLINGSKE:
“BEKLENTİLER YÜKSEK DEĞİL”
Berlingske gazetesi Suriye barış konferansıyla ilgili “Beklentiler
çok yüksek değil ancak zaman ilerliyor” yorumunda bulundu.
Danimarka’da yayınlanan Berlingske gazetesi, “Gündemdeki
barış görüşmeleri Cenevre’de 2012 yazında düzenlenen ama Suriye’deki olumsuz
gidişata etki etmeyen, önceki barış konferansının devamıdır. Yine de elbette bu
girişimde bulunulması gerekiyordu, zaten ortada çok fazla seçenek de yok.
Barışçıl bir çözüm ufukta görünmese de, Beşar Esad’ın olmadığı bir geçiş
hükümeti hedefi uzak gelecekte yer alsa da… Aralarında Danimarka’nın da olduğu
35’ten fazla ülke konferansa katılacak. İran’ın müzakerelerde oynayacağı
muhtemel rol ise son anda Suriye muhalefetinin gereksiz bir güvensizliğe
kapılmasına neden oldu. Beklentiler çok yüksek değil ancak zaman ilerliyor”
diye yazdı.
Yorumlar
Yorum Gönder