NOBEL ÖDÜLLÜ EKONOMİST KRUGMAN: “HERKES TÜRKİYE’NİN SORUNLARININ BULAŞICI OLMASINDAN ENDİŞELİ”
New York Times gazetesinin köşe yazarı Nobel ödüllü ekonomist
Paul Krugman, Türkiye’deki ekonomik sıkıntıların gelişmekte olan ekonomilere
‘bulaşma riski’ taşıdığı belirterek, “Ve şimdi herkes, Türkiye’nin sorunlarının
dünyanın gelişmekte olan ekonomilerine bulaşmasından endişeli” diye yazdı.
New York Times gazetesinin köşe yazarı Nobel ödüllü ekonomist
Paul Krugman, “Ekonomide yaşanan diğer gelişmeler düşünüldüğünde, şu an son
ihtiyacımız olan şey, zaten siyasi çalkantılarla sarsılan bir ülkede yeni bir
ekonomik krizin patlak vermesiydi. Şu doğru ki, ekonomisi sadece Los
Angeles’ınki kadar büyük olan Türkiye’de yaşananların doğrudan etkileri çok
geniş çaplı olmayacak. Fakat o korkutucu ‘bulaşma’ sözcüğünü duymaya başladık;
bir zamanlar Tayland’daki krizin Asya’ya, daha yakın zamanda da Yunanistan’daki
krizin Avrupa ‘ya yayılmasında görüldüğü türden bir ‘bulaşma’ bu. Ve şimdi
herkes, Türkiye’nin sorunlarının dünyanın gelişmekte olan ekonomilerine
bulaşmasından endişeli” ifadelerini kullandı.
Peki geçmiştekilerden kötü bir kriz mi geliyor? Sorusunu da
soran yazar, “Temel görüntü bir miktar
güven veriyor: Özellikle de Türkiye’de hükümetin borçlanma oranları düşük, özel
sektörün dış borcuysa yüksek. Mali durum çok kötü görünmüyor. Fakat geçmişteki
her kriz iyimser beklentilere karşı geldi. Ve Türkiye’ye sermaye akıtan güçler,
dünya ekonomisini de genel olarak kırılganlaştırıyor” dedi.
Krugman analizine şöyle devam etti:
“Büyük resimde, asıl sorunu yaratan ülke Türkiye değil. Tıpkı
Güney Afrika, Rusya, Macaristan, Hindistan ve şu an yara alan diğer ülkeler
örneğinde olduğu gibi… Asıl sorun, varlıklı ekonomilerin, yani ABD , avro
bölgesi ve diğer küçük oyuncuların, kendi ekonomilerindeki temel zayıflıkları
ele almakta başarısız olması. Şu ortada: Aşırı derecede tasarruf edip çok az
yatırım yapmak isteyen bir özel sektör karşısında, ekonomik durgunluğu
derinleştiren kemer sıkma tedbirleri uyguladık. Daha kötüsü, bütün gösteriler
şuna işaret ediyor: İşsizliğin kök salmasında izin vererek, hem kısa vadeli ham
de uzun vadeli büyüme ihtimallerini azaltıyoruz; bu da, özel sektör yatırımını
daha da zora sokuyor. Ve tabii ki, Avrupa’nın büyük kısmı şimdiden Japonya tarzı
bir deflasyon tuzağına düşme riski altında. Gelişmekte olan piyasalarda
yaşanacak bir kriz, bu riski gerçeğe dönüştürebilir”.
Yorumlar
Yorum Gönder